Bana biraz avans verebilir misin?
- Could you advance me some money?
Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
- The manager advanced him two weeks' wages.
Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti.
- Japanese industry has made great advances since the war.
Düşmanın ilerlemesini durdur.
- Stop the enemy's advancement.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
- The recent advances in medicine are remarkable.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
O, avantajlarını geri çevirdi.
- She turned down his advances.
Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
- Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
Onların cihazı son derece gelişmiş.
- Their equipment is extremely advanced.
Peşin ödemek zorundasın.
- You must pay in advance.
Plan peşinen kabul edildi.
- The plan has been agreed to in advance.
O ileri düzey bir Esperanto dersi alıyor.
- He is taking an advanced course in Esperanto.
O, Boston'dayken Tom'un ileri sınıflarından birine öğretmenlik yapacağım.
- I'm going to teach one of Tom's advanced classes while he's in Boston.
Nehire doğru ilerlediler.
- They advanced to the river.
Zaman hızla geçti ve iş hiç ilerlemedi.
- Time passed rapidly and the work didn't advance at all.
Dan, Linda'nın seksüel önerisini reddetti.
- Dan rejected Linda's sexual advances.
Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
- Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.
Peşin olarak ödemek zorundayız.
- We have to pay in advance.
Biletler peşin olarak 30 dolar ya da gösteri gününde 35 dolar.
- Tickets are $30 in advance, or $35 on the day of the show.
Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
- Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.
Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti.
- Japanese industry has made great advances since the war.
Lütfen yokluğunuzu önceden bana bildiriniz.
- Please inform me of your absence in advance.
O, işini bir saat önce bitirdi.
- She finished her work an hour in advance.
The scouts found a site for an advance base.
to advance the price of goods.
to advance an argument.
... And I'm sad that the web is probably not advancing as fast ...
... advancing everything from work to warfare. ...