Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
- He had plenty of money for his trip.
Pek çok çocuğun seninle dışarı çıkmak istediğini biliyorum.
- I know that plenty of guys want to go out with you.
O, muhtemelen pek çok.
- That's probably plenty.
Bu yıl bol karımız vardı.
- We have had plenty of snow this year.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.