abschied

listen to the pronunciation of abschied
German - Turkish
English - Turkish

Definition of abschied in English Turkish dictionary

departure
kalkış

O, kalkış için hazırlandı. - He got ready for departure.

Trenin kalkışı ertelenecek. - The train's departure will be delayed.

departure
{i} ayrılış

Ayrılışını niçin ertelediğini biliyor musun? - Do you know why he put off his departure?

Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı. - Rooms should be left vacant by eleven a.m. on the day of departure.

departure
kıpırdatma
departure
(Havacılık) havalanma
departure
kımıldatma
bid farewell
veda etmek
bid farewell
veda et
departure
gidiş

Gidişini Pazara kadar erteledi. - He put off his departure till Sunday.

Gidişini ertelemeye karar verdi. - He decided he would put off his departure.

departure
hareket

Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın. - In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.

bid farewell
uğurlamak
departure
{i} gidiş, ayrılış, terk
departure
{i} sapma, ayrılma
departure
kalkış yenilik
departure
{i} vazgeçme
departure
(isim) ayrılış, kalkış, ayrılma, gidiş, yola çıkma; geri çekilme; sapma; yenilik, başlangıç; ölüm
departure
{i} ölüm
departure
bir geminin yola çıkmadan evvelki boylam ve enlem derecesi
departure
{i} yenilik