a small dish for holding salt

listen to the pronunciation of a small dish for holding salt
English - Turkish

Definition of a small dish for holding salt in English Turkish dictionary

cellar
kiler

Daha fazla şarap istiyorsan kilere git ve biraz al. - If you want any more wine, go to the cellar and get some.

Kiler kapısı bir patlama sesi ile açıldı. - The cellar-door flew open with a booming sound.

cellar
{i} mahzen

Tom kendini kazara şarap mahzenine kilitledi. - Tom accidentally locked himself in the wine cellar.

Tepenin üstünde bir mahzen kazıldı ve onlar evi yavaşça yoldan tepeye taşıdılar. - A cellar was dug on top of the hill and they slowly moved the house from the road to the hill.

cellar
bodrum yer
cellar
mahzen/kiler
cellar
bodrum kat
cellar
{i} şarap stoğu
cellar
{i} bodrum

Tom eski bilgisayarımızı bodruma koydu. - Tom put our old computer in the cellar.

Bodruma in ve bize birkaç şişe şarap getir. - Go down into the cellar and get us a couple of bottles of wine.

cellar
salt cellar tuzluk
cellar
{i} şarap stoku
cellar
{i} şarap mahzeni

Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın. - Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.

Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var. - Tom has a wine cellar in his basement.

cellar
(Bilgisayar,Teknik) aşağı itmeli bellek
cellar
yeraltı
English - English
cellar
A small dish
platel
a small dish for holding salt

    Hyphenation

    a small dish for hold·ing SALT

    Turkish pronunciation

    ı smôl dîş fôr hōldîng sôlt

    Pronunciation

    /ə ˈsmôl ˈdəsʜ ˈfôr ˈhōldəɴɢ ˈsôlt/ /ə ˈsmɔːl ˈdɪʃ ˈfɔːr ˈhoʊldɪŋ ˈsɔːlt/
Favorites