a small dish for holding salt

listen to the pronunciation of a small dish for holding salt
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a small dish for holding salt в Английский Язык Турецкий язык словарь

cellar
kiler

Kiler kapısı bir patlama sesi ile açıldı. - The cellar-door flew open with a booming sound.

Marilla bir mum aldı ve kileri araştırdı. - Marilla took a candle and explored the cellar.

cellar
{i} mahzen

Benim mahzende iki tane üç fazlı güç jeneratörlerim var. - I have two three-phase power generators in my cellar.

Tepenin üstünde bir mahzen kazıldı ve onlar evi yavaşça yoldan tepeye taşıdılar. - A cellar was dug on top of the hill and they slowly moved the house from the road to the hill.

cellar
bodrum yer
cellar
mahzen/kiler
cellar
bodrum kat
cellar
{i} şarap stoğu
cellar
{i} bodrum

Tom eski bilgisayarımızı bodruma koydu. - Tom put our old computer in the cellar.

TV setimizi aşağıya bodruma getirdi. - He brought our TV set down to the cellar.

cellar
salt cellar tuzluk
cellar
{i} şarap stoku
cellar
{i} şarap mahzeni

Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın. - Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.

Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var. - Tom has a wine cellar in his basement.

cellar
(Bilgisayar,Teknik) aşağı itmeli bellek
cellar
yeraltı
Английский Язык - Английский Язык
cellar
A small dish
platel
a small dish for holding salt

    Расстановка переносов

    a small dish for hold·ing SALT

    Турецкое произношение

    ı smôl dîş fôr hōldîng sôlt

    Произношение

    /ə ˈsmôl ˈdəsʜ ˈfôr ˈhōldəɴɢ ˈsôlt/ /ə ˈsmɔːl ˈdɪʃ ˈfɔːr ˈhoʊldɪŋ ˈsɔːlt/
Избранное