English - Turkish
Definition of a departure from life, death, demise in English Turkish dictionary
- decease
- {f} vefat etmek
- decease
- ölme
- decease
- ölüm
- decease
- öl
Dizlerinin üzerine çöktü ve ölenlerin ruhları için dua etti.
-He got down on his knees and prayed for the souls of the deceased.
Ölenin anısına bir anıt dikildi.
-A monument was erected in memory of the deceased.
- decease
- vefat
- decease
- öIme
- decease
- öIüm
- decease
- rahmetli
Sık sık rahmetli annemi düşünüyorum.
-I often think about my deceased mother.
O, rahmetli babamın bir portresidir.
-It's a portrait of my deceased father.
- decease
- {f} ölmek
- decease
- öImek
Related Terms
English - English
Definition of a departure from life, death, demise in English English dictionary
- {n} decease
a departure from life, death, demise
Hyphenation
a de·par·ture from life, death, de·misePronunciation
Resimler
Favorites