Turkish - English
Definition of rahmetli in Turkish English dictionary
- deceased
It's a portrait of my deceased father.
-O, rahmetli babamın bir portresidir.
I often think about my deceased mother.
-Sık sık rahmetli annemi düşünüyorum.
- late
Your voice reminds me of my late grandmother.
-Senin sesin bana rahmetli büyük annemi hatırlatıyor.
My late friend's daughter said, I will pray for my father's soul.
-Rahmetli arkadaşımın kızı Babamın ruhu için dua edeceğim. dedi.
- the late ..., ..., now departed
- (Strictly speaking, this word applies only to Muslims.)
- sainted
- deceased, late, departed; the deceased, the late
- decease
Does anyone know the name of the deceased?
-Rahmetlinin adını bilen var mı?
I often think about my deceased mother.
-Sık sık rahmetli annemi düşünüyorum.
- rahmetli olmak
- to die, pass away
- rahmetli olmak
- to die, to pass away
- rahmetli olmuş
- dead and gone
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of rahmetli in Turkish Turkish dictionary
- Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş, yarlıganmış" anlamında ölmüş kimseleri saygıyla anmak için ad veya unvanlarının başına getirilen bir söz, merhum: "Hocamız rahmetli Muhsin Bey, bunu sınıfta okurken gözleri yaşarırdı."- H. Taner. Ölmüş bir kimsenin adı yerine kullanılır: "Rahmetli, insanların en iyilerinden biriydi."- P. Safa
- "Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş, yarlıganmış" anlamında ölmüş kimseleri saygıyla anmak için ad veya unvanlarının başına getirilir, merhum
- Ölmüş bir kimsenin adı yerine kullanılır
- rahmetlik
- rahmetli olmak
- Ölmek
Related Terms
rahmetli
Hyphenation
rah·met·liPronunciation
Resimler
History
Favorites