a contraction of through

listen to the pronunciation of a contraction of through
English - Turkish

Definition of a contraction of through in English Turkish dictionary

thro
arasından

Tom kalabalığın arasından ilerledi. - Tom made his way through the crowd.

Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük. - We walked through thick bushes.

thro
baştan başa

İki çocuk araziyi baştan başa dolaştı. - The two boys traveled throughout the land.

thro
yüzünden

Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu. - The forest fire occurred through carelessness.

thro
içinden

Paris'in içinden akan nehir, Seine'dir. - The river which flows through Paris is the Seine.

Nehir kasabanın içinden geçer. - The river flows through the town.

thro
tamamen

O tamamen Amerikalıdır. - He's American through and through.

Sen tamamen ödevlerin aracılığıyla mısın? - Are you completely through with your homework?

thro
direkt

O direkt gözyaşları ile cevap verdi. - She answered through tears.

thro
bir uçtan bir uca

İspanya'dan Parise Pirene'leri bir uçtan bir uca yürüdüm. - I hiked through the Pyrenees from Spain to Paris.

thro
sayesinde

Diller taşa kazınmamıştır. Diller hepimizin sayesinde yaşar. - Languages are not carved in stone. Languages live through all of us.

Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir. - Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.

thro
doğruca
thro
prep. bir uçtan bir uca, içinden, arasından, baştan başa, sayesinde, yüzünden
thro
kesintisiz
thro
doğru

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı. - The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.

Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak. - In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.

thro
baştan sona

Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi. - The squirrel chewed through the power cable.

Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı. - Tom caught Mary snooping through his stuff.

English - English
thro
a contraction of through

    Hyphenation

    a con·trac·tion of through

    Turkish pronunciation

    ı kınträkşın ıv thru

    Pronunciation

    /ə kənˈtraksʜən əv ˈᴛʜro͞o/ /ə kənˈtrækʃən əv ˈθruː/
Favorites