They say love is blind.
- Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
Love is mystery and misery indefinitely.
- Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir.
She has a secret crush on her sister's boyfriend.
- Kız kardeşinin erkek arkadaşına karşı gizli bir aşkı var.
Mary was my first crush.
- Mary benim ilk aşkımdı.
Red is the color of love, passion, fertility and power.
- Kırmızı aşk, tutku, bereket ve güç rengidir.
Love is only one of many passions.
- Aşk birçok tutkudan sadece biridir.
seni seviyorum.
Open your heart; write beautiful love sentences!
- Kalbini aç; güzel aşk cümleleri yaz!
But love can break your heart.
- Ama aşk kalbinizi kırabilir.
She gave herself to flames of love.
- O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı.
I found out Tom likes romance novels.
- Tom'un aşk romanlarından hoşlandığını keşfettim.
I love romance novels.
- Aşk romanlarını seviyorum.
A true love story never ends.
- Gerçek bir aşk hikayesi asla bitmez.
That love affair is a family secret.
- O aşk ilişkisi bir aile sırrıdır.
It was a one-sided love affair.
- O tek-taraflı bir aşk ilişkisiydi.
It was a very passionate love affair.
- Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
Can you recommend a romance novel for me?
- Benim için bir aşk romanı tavsiye edebilir misin?
The novelist wrote several romances.
- Romancı birkaç aşk romanı yazdı.
I want to make love with you.
- Seninle aşk yapmak istiyorum.
Tom wanted to marry his true love.
- Tom gerçek aşkı ile evlenmek istiyordu.
Tom wanted to marry his true love, Mary.
- Tom gerçek aşkı Mary ile evlenmek istiyordu.