ünvan

listen to the pronunciation of ünvan
Turkish - English
title

Priscila Meirelles from Brazil won the title of Miss Earth in 2004. - Brezilyalı Priscila Meirelles, 2004 yılında Dünya Güzeli ünvanını kazandı.

Mister Gipuzkoa won the title of Mister Spain in 1999. - Bay Gipuzkoa 1999 yılında Bay İspanya ünvanını kazandı.

degree
style
denotation
superscription
appellation
caption
address
name
designation
unvan
{i} title

After winning all the matches, he got the title of champion. - Tüm maçları kazandıktan sonra şampiyon unvanını aldı.

Who do you think will win the tennis title this year? - Bu yıl tenis unvanını kimin kazanacağını düşünüyorsun?

ünvan vermek
dub
ünvan sahibi
title holder
ünvan vermek
entitle
unvan
(Politika, Siyaset) head
unvan
position

A big title does not necessarily mean a high position. - Büyük bir unvan mutlaka yüksek bir görev anlamına gelmez.

unvan
(Bilgisayar) job title
unvan
style
unvan
designation
unvan
appellative
ismin önüne konan ünvan
prefix
kocasından ünvan kalan dul kadın
dowager
kullanılmayan ünvan
dormant title
kusurlu ünvan
(Kanun) imperfect title
mezun olarak ünvan almak
take one's degree
unvan
title (of rank or dignity)
unvan
title san
unvan
law name (of a business or firm)
unvan
appellation
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) İsim. Lâkab. Adres
(Hukuk) San; belli kimselere verilen titr
(Osmanlı Dönemi) Önsöz, mukaddeme
unvan
Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, san
unvan
Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, san: "Deme bana Oğuz, Kayı, Osmanlı / Türk'üm, bu ad her unvandan üstündür."- Z. Gökalp
unvan
(Osmanlı Dönemi) isim, lâkap, nâm; ûn
ünvan
Favorites