Resignation is the first lesson of life.
- Çekilme hayatın ilk dersidir.
They demanded that the mayor should resign.
- Onlar belediye başkanının çekilmesini istediler.
The army had to retreat.
- Ordu geri çekilmek zorunda kaldı.
They had no alternative but to retreat.
- Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu.
I walked along the beach when the tide ebbed.
- Gelgit çekildiği zaman plaj boyunca yürüdüm.
The flood waters have finally receded.
- Sel suları nihayet geri çekildi.
Tom wrote Mary's name as the cheque payee.
- Tom çek alacaklısı olarak Mary'nin adını yazdı.
Someone stole my wallet. I no longer have a cheque book or a credit card.
- Birisi benim cüzdanımı çaldı. Artık bir çek defterim ya da bir kredi kartım yok.
I need a tool for pulling weeds in my garden.
- Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.
He pulled his son by the ear.
- O, oğlunun kulağını çekti.
My jeans have shrunk.
- Kot pantolonum çekti.
Tom's new shirt shrunk when he washed it and now it doesn't fit.
- Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.
It is a shameful fact that, while there are lands where people suffer from hunger, within Japan there are many households and restaurants where much food is thrown away.
- İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.
Black Americans continued to suffer from racism.
- Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
Madonna's concert drew a large audience.
- Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.
She drew her gun and said:
- Silahını çekti ve dedi :
Roll up your right sleeve.
- Sağ elbise kolunu yukarı çek.
Negative electrons attract positive electrons.
- Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler.
His niece is attractive and mature for her age.
- Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
Tom yanked Mary's hair.
- Tom, Mary'nin saçını çekti.
Tom yanked Mary's ponytail.
- Tom Mary'nin at kuyruğu saçını çekti.
In that language, adjectives and nouns are inflected for gender.
- O dilde, sıfatlar ve isimler cinsiyete göre çekilir.
The flag of the Czech Republic is almost the same as that of the Philippines.
- Çek Cumhuriyeti'nin bayrağı Filipinler'inkiyle neredeyse aynıdır.
I want to buy a Czech sweater.
- Çek kazağı satın almak istiyorum.
The bank will cash your fifty dollar check.
- Banka 50 dolarlık çekini nakite çevirecek.
May I pay with a travelers' check?
- Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
Cheese often lures a mouse into a trap.
- Peynir genellikle bir fareyi tuzağa çeker.
Tom was lured into a trap.
- Tom bir tuzağa çekildi.