Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

(uncountable) the act of adding anything

listen to the pronunciation of (uncountable) the act of adding anything
English - Turkish

Definition of (uncountable) the act of adding anything in English Turkish dictionary

addition
{i} toplama

Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor. - My boy can't do addition properly yet.

Toplama doğru ama çıkarmanda bir hata var. - The addition is correct, but there is an error in your subtraction.

addition
ilave

Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor. - Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım. - I had to pay 5 dollars in addition.

addition
ulama
addition
ekleme

Ekleme ve çıkarmalar hemen gösterilmiyor. - Additions and deletions are not shown immediately.

Komite eklemeyi onayladı. - The committee approved the addition.

addition
toplam alma
the act of
eyleminin
addition
{i} ek, ilave
addition
{i} zam

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

addition
toplama in addition to ilâveten
addition
ilave edilmiş şey
addition
ilâve edilen
addition
{i} katma
addition
fazla olarak
addition
ayrıca

O mükemmel bir piyano çalıcı. Ayrıca, iyi bir şarkıcı ve iyi bir dansçı. - He is an excellent piano player. In addition, he is a good singer and a very good dancer.

Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var. - Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.

addition
(re: math. function) Toplama
addition
{i} katılan şey
addition
{i} katılma
addition
{i} eklenti
English - English
addition