Gönüllüler tek kullanımlık bardaklarda çay dağıttı.
- Volunteers distributed tea in disposable cups.
Tek kullanımlık çubukları kullanma yerine yıkayabileceğin plastik çubukları kullanmak daha iyi.
- Instead of using disposable chopsticks, it's better to use plastic chopsticks that you can wash.
Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.
- We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
- The book is available in both hard and soft-cover versions.
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Is there a room available for tonight?
Bu teklif beş gün için geçerlidir.
- This offer is available for five days.
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu daktilo kullanılabilir mi?
- Is this typewriter available?
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
- Netflix is now available in Europe.
Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
- Are you available next week for a follow-up interview?
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
Rather than purchase an expensive razor he bought a packet of cheap disposable ones.