Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.
Adem'in yasak meyveyi neden yedi?
- Why did Adam eat the forbidden fruit?
Bunu imzalamak zorunda kalırsanız sözleşme geçersiz.
- If you were forced to sign it, the contract is invalid.
Eğer imzalamaya zorlandıysan, sözleşme geçersizdir.
- The contract, if you were forced to sign it, is invalid.
Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
- They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.
Avcılık artık yasaklanmıştır.
- Hunting is forbidden now.
Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.
Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
- Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
Hasta gibi mi görünüyorum?
- Do I look like an invalid?