di̇rsek

listen to the pronunciation of di̇rsek
Türkçe - İngilizce

di̇rsek teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

dirsek
elbow

Nancy put her elbows on her knees. - Nancy dirseklerini dizlerinin üstüne koydu.

Don't put your elbows on the table. - Dirseklerinizi masanın üstüne koymayın.

dirsek
tappet
dirsek
pipe bend
dirsek
coign
dirsek
corner
dirsek
quarter bend
dirsek
poke
dirsek
ancon
dirsek
(pipe) elbow
dirsek
cubitus
dirsek
bend
dirsek
flexion
dirsek
elbow; bend; crank, bracket
dirsek
prop, shore (placed at an angle)
dirsek
angle
dirsek
bracket
dirsek
(boru) offset
dirsek
bellcrank
dirsek
olecranon
dirsek
bend, turn (in a line, road, or river)
dirsek atmak
to elbow
dirsek atmak
elbow
dirsek boru
elbow pipe
dirsek eklemi
(Tıp) elbow joint
dirsek sapı
crank handle
dirsek çevirmek
drop
dirsek çürütmek
study hard
dirsek çıkıntısı
olecranon
dirsek şeklinde parça
knee
dirsek atardamarı
(Anatomi) cubitale
dirsek bağlayıcısı
(Bilgisayar) elbow connector
dirsek biçiminde eğim
elbow
dirsek boru
knee pipe
dirsek eklemi iltihabı
(Tıp) olecranarthritis
dirsek kası
(Anatomi) anconeus muscle
dirsek kaya
ledge rock
dirsek kemiği
ulna
dirsek kemiği
(Anatomi) elbow bone
dirsek kemiği
anat . radius
dirsek kemiği
(Anatomi) arm-bone
dirsek kemiği siniri
(Tıp) ulnar nerve
dirsek kemiğine ait
ulnar
dirsek kirişi
(Veteriner) hamstring
dirsek mafsalı
toggle joint
dirsek nipeli
elbow nipple
dirsek takmak
(boru) offset
dirsek teması
close contact
dirsek teması
at close interval
dirsek teması al! komutu
(Askeri) close march
dirsek teması, marş! komutu
(Askeri) close march
dirsek temasında bulunmak
rub shoulders with someone
dirsek çevirmek
to turn one's back on, to drop
dirsek çevirmek
to drop (someone) socially
dirsek çürütmek
to study long and hard
dirsek çürütmek
to study hard
dirsek çıkıntısı
anat . olecranon, funny bone, crazy bone
dirsek ön kası
(Anatomi) anterior cubital muscle
dirsek şeklinde spiral boru
corrugated elbow
dirsek
crank
dirsek
cantilever
dirsek
flexure
dirsek
console
Dirsek
to elbow
dirsek
elbowed

He elbowed me in the ribs. - O, kaburgalarıma dirsek vurdu.

Tom elbowed me in the ribs. - Tom beni kaburgalarımdan dirsekledi.

dirsek
at elbow
dirsekler
angle brackets
pvc dirsek
(İnşaat) Elbow, knee, elbow pipe, knee pipe, bent tube, L-shape tube, pipe bend, corner piece, pipe elbow, tube bend
dirsek
(Tıp) angulus
dirsek
corbel
erkek dirsek
male bend
kuyruklu dirsek
(İnşaat,Teknik) street elbow
mafsallı dirsek
knee joint
normal dirsek
normal bend
omuz ile dirsek arasındaki kemik
humerus
u-dirsek
return bend
çeyrek dirsek
quarter bend
çift dirsek
U-joint
çift dirsek
double bend
çifte dirsek
double crank
Türkçe - Türkçe

di̇rsek teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

dirsek
Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası
dirsek
Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı
dirsek
Köşe, kenar, uç
dirsek
Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas: "Elini oturduğu koltuğun dirsek yerine vurunca ben kalktım."- B. Felek
dirsek
Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas
dirsek
Giysi kolunda dirseğe rastlayan bölüm
dirsek
Köşe
dirsek
Giysi kolunda dirseğe rastlayan bölüm: "Dirseği yırtık neftî bir örme ceket giymiş."- P. Safa
dirsek çürütmek
Bir işi çok fazla yapmaya çalışmak, çaba harcamak, kafa yormak
dirsek kemiği
Ön kolun iskeletini oluşturan iki uzun kemikten iç yanda olanı
dirsek teması
Bir amaç uğruna dayanışma içinde bulunma, ilişki içerisine girme
Dirsek
mirfak
Dirsek
titan
Dirsek
aran
Dirsek
(Osmanlı Dönemi) MİRFAK
Dirsek
makas
çift dirsek
Boruya 180° lik dönüş veren dirsek