Bu konu tartışılmaya değer.
 - That topic is worth discussing.
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
 - Do you think this book is worth reading?
Bir arkadaş az sayıda hazine kadar çok değerlidir.
 - Few treasures are worth as much as a friend.
Onun hayal edebileceğinden daha değerli bir yüzüğü var.
 - She has a ring worth more than she can imagine.
Cannes'daki Carlton otelinden 40 milyon euro değerinde mücevherler çalındı.
 - Jewels worth €40-million were stolen in Cannes from the Carlton hotel.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
 - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
O kuşkuya layık değildi.
 - He wasn't worthy of suspicion.
Layık olduğunu düşündüğümüz kimseyi seçeceğiz.
 - We will elect whoever we believe is worthy.