The textile factory's windows are fitted with iron bars so when a fire broke out inside the factory, most of the workers died.
 - Tekstil fabrikasının pencereleri demir çubuklarla donatılmış bu yüzden fabrikada yangın çıktığında işçilerden çoğu öldü.
Tom took some change out of his pocket and gave it to the man.
 - Tom cebinden demir para çıkardı ve onu adama verdi.
Tom put some coins in the box.
 - Tom kutuya bazı demir paralar koydu.
He works on the railroad as a driver.
 - O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır.
I cross the railroad tracks every morning.
 - Her sabah demir yolu hattını geçerim.
Gold is heavier than iron.
 - Altın demirden daha ağırdır.
Iron is a useful metal.
 - Demir yararlı bir metaldir.
Mary tried to smuggle a hacksaw blade into the prison inside a cake.
 - Mary bir pasta içinde ceza evine bir demir testeresi bıçağını gizlice sokmaya çalıştı.
I cut myself with a hacksaw.
 - Bir demir testeresi ile kendim kestim.
Cast iron is an alloy of iron and carbon.
 - Dökme demir, bir demir ve karbon alaşımıdır.