All of us live in the same dorm.
- Hepimiz aynı yurtta yaşıyoruz.
You will soon adjust to living in a dormitory.
- Yakında bir yurtta yaşamaya uyum sağlayacaksın.
Have you ever been outside the country?
- Hiç yurt dışına çıktın mı?
He traveled abroad in his own country.
- Kendi ülkesinde yurt dışına yolculuk etti.
They think the owner of the house is studying abroad.
- Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.
He is famous both at home and abroad.
- Yurt içinde ve yurt dışında ünlüdür.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
You will soon adjust to living in a dormitory.
- Yakında bir yurtta yaşamaya uyum sağlayacaksın.
The food is very good in the dormitory where he lives.
- Onun kaldığı yurtta yemekler çok iyi.
Is this your first foreign trip?
- Bu senin ilk yurt dışı seyahatin mi?
Have you ever been to a foreign country?
- Hiç yurt dışında bulundun mu?
Overseas subsidiaries are putting out top-of the-line products.
- Yurt dışı şubeleri seçkin ürünleri dışarı çıkarıyor.
The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.
- Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.
Overseas subsidiaries are putting out top-of the-line products.
- Yurt dışı şubeleri seçkin ürünleri dışarı çıkarıyor.
The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.
- Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.
Would you like to travel abroad?
- Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
You will benefit by a trip abroad.
- Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
I had a chance to travel abroad.
- Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.
Traveling abroad is now more popular.
- Yurt dışında seyahat şimdi daha popüler.
Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
- Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
When you travel abroad, you usually need a passport.
- Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
My university has dormitories.
- Benim üniversitemin yurtları var.
Boys can't enter the girls' dormitories.
- Oğlanlar kızların yurtlarına giremezler.