yorumla

listen to the pronunciation of yorumla
Türkisch - Englisch
interpret

I don't know how to interpret his words. - Onun sözlerini nasıl yorumlayacağımı bilmiyorum.

He interpreted for me. - O benim için yorumladı.

interpret to
explicate
construe with
comment on

What's there to comment on? - Yorumlamak için ne var?

construe
{f} comment

I was wounded by her comments. - Onun yorumları beni yaraladı.

Can I hear your comments about this? - Bunun hakkındaki yorumlarınızı duyabilirmiyim?

yorum
{i} commentary

Who needs commentary? - Kimin yoruma ihtiyacı var?

yorum
interpretation

A translation is always also an interpretation. - Bir çeviri aynı zamanda her zaman bir yorumdur.

His interpretation of this matter is too one-sided. - Onun bu konuyla ilgili yorumu çok tek-taraflıdır.

yorumlamak
{f} interpret

Tom consulted a dream dictionary in order to interpret his nightmare. - Tom kabusunu yorumlamak için rüya sözlüğüne baktı.

yorumlamak
comment

What's there to comment on? - Yorumlamak için ne var?

Tom didn't want to comment. - Tom yorumlamak istemiyordu.

yorum
remark

She interpreted his remarks as a threat. - Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladı.

I interpreted his remark as a threat. - Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladım.

yorum
comment

Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated. - İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.

You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence. - Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.

yorum
version
yorum
{i} exegesis
yorumlamak
(Hukuk) to interpret

Tom consulted a dream dictionary in order to interpret his nightmare. - Tom kabusunu yorumlamak için rüya sözlüğüne baktı.

yorumlamak
decipher
yorumlamak
{f} render
yorum
{i} observation

It's not an insult. It's an observation. - Bu bir hakaret değil, bu bir yorum.

yorum
(Ticaret) annotation
yorum
exposition
yorum
estimation
yorum
(Latin) interpretatio

I didn't say that. That's your interpretation. - Bunu söylemedim. Bu sizin yorumunuz.

Ambiguous phrases often beget funny interpretations. - Belirsiz ifadeler sık sık komik yorumlar yaratırlar.

yorumlamak
understand
yorumlamak
interpret to
yorumlamak
comment on

What's there to comment on? - Yorumlamak için ne var?

yorumlamak
construe with
yorum
rendition
yorum
reading

When reading certain comments, people can completely lose faith in humanity. - Bazı yorumları okurken, insanlar insanlığa olan inançlarını tamamen kaybedebilirler.

Adding comments makes reading the code easier. - Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.

yorumlamak
construe
yorumlamak
interpret as
yorumlamak
read
yorumlamak
explicate
yorum
reinterpretation
yorum
interpretation of
yorum
rendering
yorum
construction
yorum
explication
yorum
interpretation; explanation
yorum
exercise
yorum
paraphrase
yorum
explanation
yorum
interpretation; comment
yorum
gloss
yorum
exegeses
yorumlamak
to interpret; to explain
yorumlamak
gloss
yorumlamak
expound
yorumlamak
commentate
yorumlamak
paraphrase
yorumlamak
to comment on; to interpret, to construe
Türkisch - Türkisch

Definition von yorumla im Türkisch Türkisch wörterbuch

YORUM
(Hukuk) Yasa,tüzük,yönetmelik,karar gibi her türlü belgedeki ifadenin açıklanması ve belirlenmesi
YORUM
(Osmanlı Dönemi) Uydurma bir kelimedir. Bak: Tefsir
Yorum
(Hukuk) TEFSİR
Yorumlamak
tabir etmek
Yorumlamak
tefsir etmek
yorum
Bir yazının veya bir sözün, anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturma, tefsir
yorum
Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama, değerlendirme: "Böyle bir yorum hiçbir şey öğretmez."- F. R. Atay
yorum
Gizli veya hayalî olan bir şeyden anlam çıkarmak
yorum
Bir müzik parçası veya tiyatro oyununun orijinal bir teknik ve duyarlılıkla sunulması
yorum
Gizli veya hayalî olan bir şeyden anlam çıkarma
yorum
Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama, değerlendirme
yorumlamak
Bir olaya, bir duruma bir anlam vermek, tabir etmek
yorumlamak
Bir olaya, bir duruma bir anlam vermek, tabir etmek: "Hasan Bey istediği gibi yorumlayabilir, bu beni ilgilendirmez."- H. E. Adıvar
yorumlamak
Bir müzik parçasını veya bir tiyatro oyununu kendine özgü bir duyarlık ve teknikle çalmak, söylemek veya oynamak, icra etmek
yorumlamak
Bir yazıyı veya bir sözü yorum yaparak açıklamak, tefsir etmek