The police found Tom lying on the floor with a bullet hole in the middle of his forehead.
- Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
He learned English perfectly well, lying on the sofa and drinking beer.
- İngilizceyi mükemmel şekilde, kanepede yatarken ve bira içerken öğrendi.
Many yachts are in the harbor.
- Birçok yat limandadır.
Tom can't afford to buy a yacht.
- Tom'un bir yat almaya gücü yetmez.
Whenever I lie down on my bed and read a book, I fall asleep.
- Ne zamam yatağıma uzanıp bir kitap okusam, uykuya dalarım.
I'd like to lie down.
- Ben yatmak istiyorum.
I usually go to bed at ten.
- Genellikle saat onda yatarım.
I usually go to bed at nine.
- Genellikle dokuzda yatarım.