He found himself lying on a bench in the park.
- Kendini parkta bir bankta yatarken buldu.
The police found Tom lying on the floor with a bullet hole in the middle of his forehead.
- Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
Our yacht club has ten members.
- Yat kulübümüzün on üyesi vardır.
Many yachts are in the harbor.
- Birçok yat limandadır.
Do you need to lie down?
- Yatmamız gerekiyor mu?
Whenever I lie down on my bed and read a book, I fall asleep.
- Ne zamam yatağıma uzanıp bir kitap okusam, uykuya dalarım.
I'm really tired; I think I'll go to bed.
- Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.
I usually go to bed at nine.
- Genellikle dokuzda yatarım.