way of being or acting; manner; mode; fashion

listen to the pronunciation of way of being or acting; manner; mode; fashion
Englisch - Türkisch

Definition von way of being or acting; manner; mode; fashion im Englisch Türkisch wörterbuch

wise
{s} bilgili

Tom bilgili görünüyor. - Tom appears to be wise.

Yaşlı insanlar her zaman gençlerden daha bilgili değildir. - Old people aren't always wiser than young people.

wise
akıllı

Olaydan sonra akıllı olmak kolaydır. - It is easy to be wise after the event.

Çılgınlık yapmadan yaşayan insan düşündüğü kadar akıllı değildir. - Who lives without folly is not so wise as he thinks.

wise
tarzında
wise
{i} alim
wise
tecrübeli
wise
mantıklı

Sanırım o mantıklı olacaktı. - I think that would be wise.

Kötü gün için para biriktirmek mantıklı. - It is wise to save money for a rainy day.

wise
mahir
wise
(Osmanlıca) muttali
wise
akıllıca

Akıllıca kullanılırsa, para çok işe yarar. - If wisely used, money can do much.

Bugün üniforma giymenin akıllıca olduğunu düşünüyor musunuz? - Do you think it's wise to wear your uniform today?

wise
{i} yöntem
wise
{i} şekil

Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi. - A wise man would not act in that way.

wise
{s} haberi olan
wise
tarz
wise
{s} becerikli
wise
Wise up! Sakın ha! Dikkat et! Gözünü aç!
wise
on this wise bu veçhile
wise
{s} arif, irfan sahibi; bilge, hikmet sahibi
wise
bağlı olarak
wise
bilgi vermek
wise
yönte
Englisch - Englisch
wise
way of being or acting; manner; mode; fashion
Favoriten