to suggest or disclose discreetly

listen to the pronunciation of to suggest or disclose discreetly
Englisch - Türkisch

Definition von to suggest or disclose discreetly im Englisch Türkisch wörterbuch

intimate
{f} bildirmek
intimate
{s} gizli
intimate
(sıfat) samimi, yakın, içli dışlı, sıkı fıkı, gizli, özel, kişisel, tam, ilişkisi olan, homojen
intimate
{s} yakın

Mary, Tom'un cep telefonuyla başka bir kadınla yakından konuşmasına kulak misafiri oldu. - Mary overheard Tom talking intimately to another woman on his mobile phone.

Sami ve Leyla yakın bir ilişki yaşıyorlardı. - Sami and Layla were having an intimate relationship.

intimate
detaylı
intimate
can ciğer
intimate
canciğer
intimate
ayrıntılı
intimate
(with ile) (cinsel yönden) yakın
intimate
çok yakın, sıkı: "There iş an intimate relationship between love and hate. - Aşk ve nefret arasında çok yakın bir ilişki var."
intimate
özel, mahrem
intimate
{s} özel
intimate
(isim) sırdaş, yakın arkadaş, samimi dost
intimate
çok yakın dostluk ve ilişkiye ait
intimate
{s} ilişkisi olan
intimate
kanun dışı cinsi münasebeti olmak
intimate
{s} tam
intimate
teklifsiz dost
intimate
{i} samimi dost
intimate
{s} samimi, çok yakın (arkadaş)
Englisch - Englisch
intimate

He intimated that we should leave before the argument escalated.

to suggest or disclose discreetly

    Silbentrennung

    to sug·gest or dis·close dis·creet·ly

    Türkische aussprache

    tı sıgcest ır dîsklōz dîskritli

    Aussprache

    /tə səgˈʤest ər dəsˈklōz dəˈskrētlē/ /tə səɡˈʤɛst ɜr dɪsˈkloʊz dɪˈskriːtliː/
Favoriten