Englisch - Türkisch
Definition von to put on a saddle, load, burden im Englisch Türkisch wörterbuch
- saddle
- sele
- saddle
- eyer
Bir ata binmeden önce, genellikle onun sırtına bir eyer koyarsın.
-Before getting on a horse, you usually put a saddle on its back.
At öldüğünden beri o, eyerde yalnız.
-It's lonely in the saddle since the horse died.
- saddle
- şaryo
- saddle
- (Mekanik) oturak
- saddle
- boyun
- saddle
- yüklemek
- saddle
- (koyun/vb.) sırtın alt ucundan kesilmiş et
- saddle
- eyerlemek
- saddle
- {f} semer vur
- saddle
- eyer ya da semer vurmak
- saddle
- i. 1. eyer. 2. semer. 3. (bisiklette) sele. f. eyerlemek
- saddle
- bisiklette oturacak yer
- saddle
- bel
- saddle
- {i} (bisiklette) sele
- saddle
- {i} bisiklet selesi
- saddle
- semere benzer şey
- saddle
- saddle a person with a task birine zor bir iş yüklemek
- saddle
- (fiil) eyerlemek, semer vurmak, yüklemek, sırtına yüklemek
Relevante Übersetzungen
to put on a saddle, load, burden
Silbentrennung
to put on a saddle, load, bur·denAussprache
Resimler
Historie
Favoriten