Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
- The meeting was canceled because of the rain.
Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
- Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.
Seninle görüşmeye can atıyorum.
- I've been looking forward to meeting you.
Seninle görüşmeyi iple çekiyorum.
- I've been looking forward to meeting you, Tom.
Dün mitinge çok az insan geldi.
- Only a few people came to the meeting yesterday.
Tom seninle bir miting yapmak ister.
- Tom wants to have a meeting with you.
Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
- Tom's meeting with his boss was very tense.
Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu.
- Meeting my old friend was very pleasant.
Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır.
- Our company's first priority is meeting our customers' needs.
Onu karşılamak amacıyla oraya gittim.
- I went there for the purpose of meeting him.
Tom Mary ile yeniden buluşmak için istekli.
- Tom is eager to meet Mary again.
Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi.
- Tom and Mary decided to meet there again the following week.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
O, atletizm karşılaşmasına katıldı.
- He took part in the athletic meeting.
Bir dahaki sefere bir buluşma yeri kararlaştıracağız.
- Next time we'll agree on a meeting place.
They came together in a chance meeting on the way home from work.
We need to have a meeting about that soon.
Earthquakes occur at the meeting of tectonic plates.
What has the meeting decided.
... about meeting somebody instead of the rich man's phone call it becomes ...
... leaders that will be meeting these july is eleventh ...