Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
- Shall we start the meeting now?
Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
- A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
Ben kısa sürede seninle tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum.
- I look forward to meeting you again soon.
Seninle görüşmeyi iple çekiyorum.
- I've been looking forward to meeting you, Tom.
Tom seninle bir miting yapmak ister.
- Tom wants to have a meeting with you.
Miting gerçekten iyi gitti.
- The meeting went really well.
Burada seninle buluşmayı asla hayal etmedim.
- Never did I dream of meeting you here.
Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
- Tom's meeting with his boss was very tense.
Onu karşılamak amacıyla oraya gittim.
- I went there for the purpose of meeting him.
Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır.
- Our company's first priority is meeting our customers' needs.
Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.
- It was awesome to meet you in real life!
Tom Mary ile buluşmak için Boston'a gitti.
- Tom went to Boston to meet Mary.
Ben, atletizm karşılaşmalarına katıldım.
- I took part in the athletic meeting.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Bir dahaki sefere bir buluşma yeri kararlaştıracağız.
- Next time we'll agree on a meeting place.
They came together in a chance meeting on the way home from work.
We need to have a meeting about that soon.
Earthquakes occur at the meeting of tectonic plates.
What has the meeting decided.
... who is incapable of meeting the marketplace needs ...
... leaders that will be meeting these july is eleventh ...