to join, unite, connect, combine, fix

listen to the pronunciation of to join, unite, connect, combine, fix
Englisch - Türkisch

Definition von to join, unite, connect, combine, fix im Englisch Türkisch wörterbuch

link
bağ

Bir zincir birçok bağlantıdan oluşur. - A chain is made up of many links.

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır. - It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.

link
(Askeri) bakla
link
rotilli kol
link
üzengi
link
(Askeri) haberleşme irtibatı
link
zincirlenmek
link
{f} bağla

Olaylar yakından bağlantılı idi. - The events were closely linked.

Tom bloğundan benim siteme bağlandı. - Tom linked to my website from his blog.

link
(together/up ile) bağlamak
link
kulis
link
(fiil) bağlamak, eklemek, bağlantı kurmak, ulamak, birleşmek, eklenmek
link
{i} eklem

Tatoeba'nı yeni versiyonu, insanları eklemeye ve onlarda redaksiyon yapmaya olanak sağlayacak! - The new version of Tatoeba will allow linking people, and even editing them!

link
(Askeri) HAL, BAĞLANTI, BAĞ, İRTİBAT: Muhaberede iki nokta arasında haberleşme tesis ve imkanlarının bulunduğunu belirten genel terim
link
{i} kol düğmesi
link
mesaha zincirinin 20 santimetre boyunda bir ölçü halkası
link
(isim) halka, bağlantı, bağ, kol düğmesi, eklem, meşale
link
birbirine bağlamak
link
(Tıp) Zincir şeklindeki oluşumun halkalarından her biri, bağlayıcı ödev gören halka
link
{f} eklemek
link
{f} birleşmek
link
(İnşaat) bağlantı, mafsal
Englisch - Englisch
{v} link
to join, unite, connect, combine, fix
Favoriten