Tom Mary'nin onu öpmesine izin vermek niyetinde değildi.
- Tom didn't intend to let Mary kiss him.
Tom Mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
- Tom doesn't want to let Mary go.
Bunun gelecekte tekrar olmasını engelleyebileceğimiz yollar hakkında konuşalım.
- Let's talk about ways that we might prevent this from happening again in the future.
Bunun çalışmalarınıza engel olmasına izin vermeyin.
- Don't let this interfere with your studies.
Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
- We must take measures to prevent traffic accidents.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
- Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
Tom köpeği bırakmak için arka kapıyı açtı.
- Tom opened the back door to let the dog out.
Onu bırakmak istemiyorum.
- I don't want to let go of it.
Tom Mary'ye yol vermek için öne geçmeye karar verdi.
- Tom decided to go ahead let Mary have her way.
Tom Mary'nin onu öpmesine izin vermek niyetinde değildi.
- Tom didn't intend to let Mary kiss him.
Bir sürü eski mektup attı.
- He threw away a bunch of old letters.
Eskiden yaptığımız gibi parkta yemek yiyelim.
- Let's eat in the park like we used to.