Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.
 - This vacuum cleaner makes a lot of noise.
Annem bana nasıl osechi yapılacağını öğretti.
 - My mother taught me how to make osechi.
Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
 - Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.
Hangi çeşit bilgisayar kullanıyorsun?
 - What make of computer do you use?
Araban hangi markadır? O bir Forddur.
 - What make is your car? It is a Ford.
Japon marka bir saatim var. Çok dakiktir.
 - I have a watch of Japanese make, which keeps very good time.
Tom az önce son fincan kahveyi içti. Ona bir demlik daha hazırlamak zorunda kalacağız.
 - Tom just drank the last cup of coffee. We'll have to make another pot.
Tom kendi öğle yemeğini hazırlamak için yeterli zamanını olmadığını söyledi.
 - Tom said that he didn't have enough time to make his own lunch.
Ben bu kararı kolay bir biçimde vermedim.
 - I didn't make this decision lightly.
İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için tek ihtiyacın olan şey muhasebende küçük bir el çabukluğu.
 - All you need is a little sleight of hand in your accounting to make people think your company is profitable.
Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır.
 - Ill-gotten gains are short-lived. The only way to make real money is to earn every penny.
We should make Cincinnati by 7 tonight.