Evin etrafını çevirttik.
- We've got the house surrounded.
Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Polis tarafından kuşatıldık.
- We're surrounded by police.
Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum.
- I see that I am surrounded by hostile faces.
Evin etrafını çevirttik.
- We've got the house surrounded.
Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.
- An old man sat surrounded by his grandchildren.
Kısa sürede yeni çevreye alıştı.
- He soon got used to the new surroundings.
Müzik hayatımızı hava gibi çevreler.
- Music surrounds our lives like air.