Englisch - Türkisch
Definition von the formation of frost or ice on a surface im Englisch Türkisch wörterbuch
- frost
- don
Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.
-Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.
Çİmin üzerinde don var.
-There is frost on the grass.
- frost
- ayaz
Bu gece şiddetli bir ayaz bekleniyor.
-A heavy frost is expected tonight.
Sonbaharda, günler daha kısaldığında ve geceler daha soğuduğunda, o, ilk ayazın yaprakları parlak sarı ve portakal ve kırmızıya dönüştürmesini izledi.
-In the fall, when the days grew shorter and the nights colder, she watched the first frost turn the leaves to bright yellow and orange and red.
- frost
- donmak
- frost
- kırağı ile kaplanmak
- frost
- buzlanmak
- frost
- {i} başarısızlık
- frost
- {i} soğukluk
- frost
- kırağı/ayaz
- frost
- {f} kırağı çalmak
- frost
- {i} fiyasko
- frost
- {f} soğuk davranmak
- frost
- {f} şekerleme ile kaplamak
- frost
- {i} do
- frost
- {i} hayal kırıklığı
- frost
- (isim) don, ayaz, kırağı, soğukluk, soğuk davranış, başarısızlık, hayal kırıklığı, fiyasko
- frost
- {f} buzlamak
- frost
- {i} soğuk davranış
- frost
- {f} (keki) şekerli bir karışımla kaplamak
Relevante Übersetzungen
the formation of frost or ice on a surface
Silbentrennung
the for·ma·tion of frost or ice on a sur·faceTürkische aussprache
dhi fôrmeyşın ıv frôst ır ays ôn ı sırfısAussprache
/ᴛʜē fôrˈmāsʜən əv ˈfrôst ər ˈīs ˈôn ə ˈsərfəs/ /ðiː fɔːrˈmeɪʃən əv ˈfrɔːst ɜr ˈaɪs ˈɔːn ə ˈsɜrfəs/
Resimler
Favoriten