She is well known in both India and China.
- O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
I don't want to be known.
- Tanınmak istemiyorum.
Now he is recognized as one of the most promising writers.
- O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
- Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
The body was burned beyond recognition.
- Vücut yanarak tanınmaz hale gelmiş.
Everybody wants recognition.
- Herkes tanınma istiyor.
Can you identify the man using this picture?
- Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?
You can easily identify Tom because he is very tall.
- Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
Can you recognise the person in this picture?
- Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin?
The computer recognises two hundred different types of errors.
- Bilgisayar iki yüz farklı tipteki hatayı tanır.
I recognized her by the hat she was wearing.
- Onu giydiği şapkadan tanıdım.
Everyone recognized him as a brilliant pianist.
- Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.