resmileştirilmesi

listen to the pronunciation of resmileştirilmesi
Türkisch - Englisch
formalised
past of formalise
given formal standing or endorsement; made official or legitimate by the observance of proper procedures
concerned with or characterized by rigorous or adherence to recognized forms (especially in religion or art); "highly formalized plays like `Waiting for Godot'"
resmi
{s} formal

You don't have to be so formal. - Çok resmî olmak zorunda değilsin.

There's no need for you to prepare a formal speech. - Resmî bir konuşma hazırlamana gerek yoktur.

resmi
official

Thai is the official language in Thailand. - Tayca, Tayland'ın resmi dilidir.

He could not sign official papers. - Resmî evrakları imzalayamadı.

resmi
(Politika, Siyaset) governmental
resmi
{s} civil

This book gives a good picture of life in America during the Civil War. - Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.

resmi
official building
resmi
academic
resmi
frigid
resmi
starchy
resmi
stuffy
resmi
bond
resmi
ceremonious
resmi
stiff
resmi
{s} regulation
resmi
a formal
resmi
offical
resmi
state

The president of Tanzania was on a state visit to Finland in 1998 together with his wife. - Tanzanya Cumhurbaşkanı, karısıyla birlikte 1998 yılında Finlandiya'ya resmi bir ziyaretteydi.

Formal declarations of war haven't been the United States's style since 1942. - Resmi savaş beyanları 1942 yılından bu yana ABD tarzı değildir.

resmi
ceremonial
resmi
certificated
resmi
formal, official, ceremonious
resmi
solemn
resmi
legal
resmi
official, government, pertaining to the government or to a government office
resmi
statutory
resmi
authorized
resmi
official, formal, ceremonial; frigid, stiff
resmi
official, authorized
resmi
pinup
Türkisch - Türkisch

Definition von resmileştirilmesi im Türkisch Türkisch wörterbuch

RESMÎ
(Osmanlı Dönemi) Resme, yazıya, çizgiye ait. Resme dair
RESMÎ
(Osmanlı Dönemi) Ciddi. Çok sert
RESMÎ
(Osmanlı Dönemi) Devlet adına veya devlet tarafından
resmi
Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili: "Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur."- Y. K. Karaosmanoğlu
resmi
Samimî olmayan, teklifli, ciddi, içten olmayan
resmi
Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili
resmi
Samimi olmayan, teklifli, ciddi, içten olmayan: "Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi."- R. N. Güntekin
resmi
Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan
resmileştirilmesi
Favoriten