O bir sonraki romanı için büyük bir avans aldı.
- She received a large advance for her next novel.
Bana biraz avans verebilir misin?
- Could you advance me some money?
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
- The recent advances in medicine are remarkable.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
- Recent advances in medicine are remarkable.
Şimşeğin ışığı gök gürültüsünün sesinden önce gelir.
- The flash of lightning precedes the sound of thunder.
İngilizcede yüklem nesneden önce gelir.
- In English the verb precedes the object.
Aşağıdaki cümle doğrudur. Önceki cümle yanlış.
- The following sentence is true. The preceding sentence is false.
Benim görüşümün temel noktasını önceki sayfalarda ifade ettim.
- The essential points of my argument have been expressed in the preceding pages.
Dan, Linda'nın seksüel önerisini reddetti.
- Dan rejected Linda's sexual advances.
Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
- Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.
Peşin olarak ödemek zorunda olacaksın.
- You're going to have to pay in advance.
Biletler peşin olarak 30 dolar ya da gösteri gününde 35 dolar.
- Tickets are $30 in advance, or $35 on the day of the show.
Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
- Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.
Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti.
- Japanese industry has made great advances since the war.
On the preceding Monday Shobana had left on vacation.