oyuk

listen to the pronunciation of oyuk
Türkisch - Englisch
hollow

The fox hid in the hollow tree. - Tilki oyuk bir ağaçta saklandı.

cavity
hallow
alcove
trench
fillister
hollowed out
cutout
vacuity
chase
dent
(Muzik) cutaway
breach
canal
pit
pocket
gouge
hollow place, cavity, hole
cavity, hole; hollowed out
socket
bore
cavern
hollow, (something) which has been hollowed out
excavation
niche
sinus
hole

The children made a small hole in the ground for their game of marbles. - Çocuklar meşe oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.

The children made a small hole in the ground for their game of marbles. - Çocuklar bilye oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.

groove
burrow
(Nükleer Bilimler) cave
fold
hollowed
antrum
dint
oyuk açmak
slot
oyuk oyuk olmak
pit
oyuk yer
hollow
oyuk açmak
burrow
oyuk açıcı
groover
oyuk bir biçimde
hollowly
oyuk bir şekilde
cavernously
oyuk dingil
(Otomotiv) hollow axle
oyuk ispit
(Otomotiv) hollow spoke
oyuk içi
(Tıp) endocavity
oyuk
hollow spindle
oyuk iğ tahriği
hollow spindle drive
oyuk katot tüpü
hollow cathode tube
oyuk kaynağı
cavity source
oyuk kaynağı
groove weld
oyuk oyuk
pitted
oyuk pervaz
(Mimarlık,Teknik) cavetto
oyuk taşlanmış
(İnşaat) hollow-ground
oyuk
female end
heykel veya benzeri için oyuk
niche
billurcuklarla kaplı oyuk
Druse
oyuk
(Coğrafya) georama
içi oyuk
hollow
Türkisch - Türkisch
Oyulmuş yer
Oyulmuş, içi boş ve çukur olan
Oyulmuş yer: "Birbirine karışmış nal oyuklarından gündüz beş on kişilik bir devriyenin geçip gittiği anlaşılıyordu."- F. R. Atay
oyuk
Favoriten