O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
 - She set it aside for future use.
Akşam yemeğinden sonra, George'nin babası onu bir kenara aldı.
 - After dinner, George's dad took him aside.
O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
 - She set it aside for future use.
Onun geçmesi için kenara çekildim.
 - I stepped aside for him to pass.
Bunu benim için bir yana koy.
 - Lay this aside for me.
Şaka bir yana, işe yarayabilir.
 - All kidding aside, it may work.