The truth will come out.
- Gerçek ortaya çıkacak.
Dreams always come out differently.
- Hayaller her zaman farklı olarak ortaya çıkıyor.
A new difficulty has arisen.
- Yeni bir zorluk ortaya çıktı.
Some unexpected difficulties have arisen.
- Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.
Then arose the question of where we were to get the necessary machinery.
- Sonra gerekli makineyi nereden alacağımız sorunu ortaya çıktı.
The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
- En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
- Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
How did this misunderstanding ever arise?
- Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?