He promised to meet him at the coffee shop.
- Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
The more you know about him, the more you like him.
- Onu tanıdıkça daha çok seversin.
I don't know whether you like her or not.
- Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
She promised to meet her at the coffee shop.
- Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
We celebrated our tenth wedding anniversary yesterday.
- Dün onuncu evlilik yıl dönümümüzü kutladık.
The general use of forks for eating started in the tenth century A.D.
- Çatalların yemek için genel kullanımı milattan sonra onuncu yüzyılda başladı.
Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years.
- Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.