Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
İngilizler becerikli bir millettirler.
- The English are a practical people.
Amerikalılar demokratik bir ulustur.
- The Americans are a democratic people.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Seyahat, insanları bilgili yapar.
- Traveling makes people knowledgeable.
Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
- Social networking sites are dangerous for people under 13.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
- Some people in the world suffer from hunger.
Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
- A crowd of people gathered around the speaker.
Caddede bir kalabalık var.
- There is a crowd of people on the street.
Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür.
- His novels are popular among young people.
Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
- Tom was looking for some people to help him move his piano.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
- No one is sure how many people died.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
- We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.