oldu?

listen to the pronunciation of oldu?
Türkisch - Englisch
happened?
deal

Oldu (tamam, anlaştık) hadi hemen işe koyulalım - Deal, let's get down to work.

That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition. - O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.

Tom doesn't think it's such a big deal. - Tom onun öyle büyük bir anlaşma olduğunu düşünmüyor.

O.K
very well

I can read Chinese fairly well, but I can't write it very well. - Ben Çince'yi oldukça iyi okuyabilirim ama çok iyi yazamam.

We think someone, and we know very well who, used the boss's cup. - Birinin patronun fincanını kullandığını ve kim olduğunu çok iyi bildiğimizi düşünüyoruz.

well

The exhibition is well worth a visit. - Sergi bir ziyarete oldukça değer.

Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen. - Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır.

ok, ok
ws
of was
happened to
well, very well, okay, OK
agreed

Tom agreed that Mary's suggestions were good ones. - Tom Mary'nin önerilerinin iyi olanlar olduğunu kabul etti.

We agreed that his actions were warranted. - Onun eylemlerinin haklı neden olduğunu kabul ettik.

okay

Do you think she's okay? I don't know. - Onun iyi olduğunu düşünüyor musun? Bilmiyorum.

It's okay to cry when you're sad. - Üzgün olduğunuzda ağlamak sorun değil.

done

Tom believes that getting married to Mary was the best thing he's ever done. - Tom, Mary ile evlenmenin o güne kadar yaptığı en iyi şey olduğuna inanıyor.

I doubt that Tom has the courage to do what really needs to be done. - Tom'un gerçekten yapılması gerekeni yapma cesareti olduğundan şüpheliyim.

oldu?
Favoriten