of a die or dice, biased to produce predictable throws

listen to the pronunciation of of a die or dice, biased to produce predictable throws
Englisch - Türkisch

Definition von of a die or dice, biased to produce predictable throws im Englisch Türkisch wörterbuch

loaded
yüklü

O, bu silahı yüklü bulundurur. - He keeps this gun loaded.

Gemi kömür, kereste, ve benzeri şeylerle yüklüydü. - The vessel was loaded with coal, lumber, and so on.

loaded
(Argo) kafası dumanlı
loaded
(Argo) çakırkeyif
loaded
yüklenmek
loaded
yüklenmiş
loaded
zengin
loaded
tuzak dolu
loaded
dolu

Tom silahının dolu olup olmadığını anlamak için kontrol etti. - Tom checked to see if his gun was loaded.

Bu araba tamamen dolu. - This car is fully loaded.

loaded
{f} yükle

Arabaya bir sürü bagaj yükledik. - We loaded a lot of luggage into the car.

Bu malzemeleri kamyona yükletelim. - Let's get those supplies loaded on the truck.

loaded
paralı
loaded
{s} hileli (zar)
loaded
{s} argo zengin, yüklü
loaded
hileli/yüklü
loaded
loaded statement iki anlamlı söz
loaded
{s} sarhoş
loaded
{s} argo sarhoş, yüklü
loaded
(sıfat) doldurulmuş, yüklü, dolu, paralı, sarhoş
Englisch - Englisch
loaded