mix, merge, combine

listen to the pronunciation of mix, merge, combine
Englisch - Türkisch

Definition von mix, merge, combine im Englisch Türkisch wörterbuch

blend
{f} harmanlamak
blend
{f} karıştırmak
blend
karışım

Bir blender birlikte farklı gıdaların karışımı sağlar. - A blender lets you mix different foods together.

Yükselen güneş gökyüzünü parlak bir renk karışımıyla süsledi. - The rising sun bathed the sky in a brilliant blend of colours.

blend
{i} harman

Bu kahve harmanını severim. - I like this blend of coffee.

blend
(Askeri) RENKLERE UYDURMAK (UYMAK), ARAZİYE UYDURMAK (UYMAK): Kamuflaj işlerinde renkleri, aralarındaki ayrıntı fark edilmeyecek şekilde, birbirine uydurmak; arazideki tabii renklere benzetmek veya benzemek
blend
(Askeri) renklere uymak
blend
(Askeri) renklere uydurmak
blend
(Askeri) araziye uydurmak
blend
(fiil) harmanlamak, karıştırmak, karışmak, kaynaşmak, uyum sağlamak
blend
karıştırma
blend
alaşım
blend
(çay/tütün/içki/vb.) harmanlamak
blend
blend iyi git/karış
blend
{i} harmanlama
blend
{f} karıştır

Karıştırıcılar meyveli buzlu içecekleri gerçekten seven insanlar için güzeldir. - Blenders are nice for people who really like smoothies.

Süt ve yumurtayı birlikte karıştır. - Blend milk and eggs together.

blend
yakın anlamlı iki ayrı kelimenin kaynaşmasından meydana gelen kelime
blend
harman olmak
Englisch - Englisch
{f} blend
mix, merge, combine
Favoriten