meet unexpectedly

listen to the pronunciation of meet unexpectedly
Englisch - Türkisch
gökte ararken yerde bulmak
encounter
{f} rastlamak
encounter
karşılaşmak

En çok hangi tür hayvanlarla karşılaşmaktan korkarsınız? - What kind of animals are you most afraid to encounter?

encounter
{i} rastlama
encounter
karşılaşma

Bu bizim ilk karşılaşmamızdı. - That was our first encounter.

Sami ve Leyla'nın karşılaşmaları işyerleri ile sınırlıydı. - Sami and Layla's encounters were limited to their workplace.

encounter
{f} (bir tehlike veya zorlukla) karşı karşıya gelmek
encounter
rastlaşmak
encounter
rast

Yeni bir dil öğrenirken ben her zaman zaten bildiğim dillerde benzerliklere rastlıyorum. - When I learn a new language, I always encounter similarities with the languages I already know.

encounter
rastgelme
encounter
{f} karşılaş

Gözlerin güzel bir kadınla karşılaştığında, onu çok şaşırt. - When your eyes encounter a beautiful woman, knock her out.

Bu bizim ilk karşılaşmamızdı. - That was our first encounter.

encounter
{i} rastlantı
encounter
{f} yüz yüze gelmek
encounter
i karşı karşıya gel mek
encounter
(Sosyoloji, Toplumbilim) karşılaşma (goffman)
encounter
{i} eğitim amacıyla toplanma
encounter
dövüş
encounter
{f} çarpışmak
encounter
karşılamak
Englisch - Englisch
encounter
meet unexpectedly

    Silbentrennung

    meet un·ex·pect·ed·ly

    Türkische aussprache

    mit ʌnîkspektîdli

    Aussprache

    /ˈmēt ˌənəkˈspektədlē/ /ˈmiːt ˌʌnɪkˈspɛktɪdliː/
Favoriten