Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
Öyle bir şey yapman ne kadar sürer?
- How long does it take you to do something like that?
Böyle bir şey için ne kadar öderdin?
- How much would you pay for something like this?
Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Filmi izlemek Hindistan'a bir yolculuk yapmak gibi bir şeydir.
- Seeing that movie is something like taking a trip to India.
Filmi izlemek Hindistan'a bir yolculuk yapmak gibi bir şeydir.
- Seeing that movie is something like taking a trip to India.
Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
- We should make something like that.
... Like earthquake, like typhoon, like flash flood, like ...
... I mean, that's just like-- exactly, that never happens. ...