Fare canlı mı yoksa ölü mü?
 - Is the rat alive or dead?
Bazı sebeplerden dolayı geceleri daha canlı hissediyorum.
 - For some reason I feel more alive at night.
Ölü ya da diri, seni hep seveceğim.
 - Alive or dead, I'll always love you.
Onlar onun ölü mü yoksa diri mi olup olmadığını söyleyemedi.
 - They could not tell whether he was dead or alive.
Doktorlar onun öldüğünü düşünmüştü ama o bugün hâlâ hayatta ve sağlıklı ve bir işi ve bir ailesi var.
 - The doctors thought he was dead, but today he is still alive and healthy, and has a job and a family.
Tom silahlı çatışmadan sağ salim kaçtı.
 - Tom escaped the gun battle alive and well.
Yer yaratıcı genç insanlarla hayat doluydu.
 - The place was alive with creative young people.
Hayatta olmak iyidir.
 - It's good to be alive.
Hayatta olmak ne anlama geliyor?
 - What does it mean to be alive?
Ben tamamen tehlikenin farkındaydım.
 - I was fully alive to the danger.
Biz ne olduğunun farkındaydık.
 - We were alive to what was going on.
Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.
 - If it weren't for her help, I would not be alive now.
Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.
 - If it hadn't been for you, he would still be alive.
Yaşayan en uzun adam Carl'dır.
 - Carl is the tallest man alive.
Filler bugün yaşayan en büyük kara hayvanlarıdır.
 - Elephants are the largest land animals alive today.