limit; bound; restraint; extent

listen to the pronunciation of limit; bound; restraint; extent
Englisch - Türkisch

Definition von limit; bound; restraint; extent im Englisch Türkisch wörterbuch

stint
{f} kısıtlamak
stint
görev/sınır
stint
müddet
stint
hasislik etmek
stint
had
stint
cimrilik etmek
stint
esirgemek
stint
stintedlysınırlı olarak
stint
{f} masraftan kaçınmak
stint
{i} ölçü
stint
stintinglysınırlayarak
stint
{f} kısmak
stint
{i} sınır
stint
(fiil) kısmak, kısıtlamak, az vermek, esirgemek, mahrum etmek
stint
bağlamak
stint
{i} (belirli bir işe ait) süre, müddet: He did a stint as a postman. Bir süre postacılık yaptı
stint
{i} görev
stint
dar tutmak
Englisch - Englisch
stint
limit; bound; restraint; extent
Favoriten