Kölelik Texas Cumhuriyeti'nde yasaldı.
- Slavery was legal in the new Republic of Texas.
O yasal danışmanlık almaya karar verdi.
- She decided to take legal advice.
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
- They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
Molada bacaklarımı germek için kalktım.
- During the intermission I got up to stretch my legs.
Bu soruları cevaplamayı reddetmeniz hakkındaki hukuki dayanak nedir?
- What's the legal basis of your refusal to answer these questions?
Sanık hukuki bir terimdir.
- The accused is a legal term.
Tom hâlâ hukuken evli.
- Tom is still legally married.
Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
- Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
ABD'deki hukuk sistemi dünyanın en iyisidir.
- The legal system in the United States is the world's finest.
Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
- Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
Oturdu ve ayak ayak üstüne attı.
- She sat down and crossed her legs.
Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.
- It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.
... legal and policy interoperability. ...
... legal minimum of compliance with the DMCA. We think that you're just pirates." I said, ...