kovanı

listen to the pronunciation of kovanı
Türkisch - Englisch

Definition von kovanı im Türkisch Englisch wörterbuch

kovan
hive

They worked as diligently as a hive of bees. - Onlar bir arı kovanı kadar özenle çalıştılar.

There can be only one queen in the hive. - Kovanda sadece tek bir kraliçe olabilir.

kovanı terketmek
swarm
arı kovanı
beehive

Stay away from the beehive. - Arı kovanından uzak durun.

kovan
{i} beehive

Stay away from the beehive. - Arı kovanından uzak dur.

Stay away from the beehive. - Arı kovanından uzak durun.

dingil kovanı
axle beam
kovan
spindle
kovan
(Otomotiv) boot
kovan
liner
kovan
bearing hub
kovan
shell case
kovan
guide pin
kovan
(Gıda) honeycomb
kovan
husk
kovan
trunk
kovan
axial bearing
kovan
expeller
kovan
bush
matkap kovanı
drill chuck
matkap kovanı
chuck
mermi kovanı
brass
mermi kovanı
(Askeri) cartridge case
mermi kovanı
shell casing
yatak kovanı
(Mekanik) cage
kovan
cartridge case
kovan
bushing
kovan
expulsive
kovan
{i} case

The police found a cartridge case next to the body. - Polis cesedin yanında bir mermi kovanı buldu.

mermi kovanı
casing
aks kovanı
axle housing, axle tube
aks kovanı
axle housing
alev göstergesi kovanı
flame indicator bushing
arı kovanı
beehive, hive
arı kovanı
skep
arı kovanı gibi işlemek
to hum with people, be very busy and crowded
arı kovanı gibi yer
hive
ayar kovanı
alignment bushing
bağlama kovanı
connecting sleeve
bağlantı kovanı
coupling sleeve
biyel yatağı kovanı
big-end bearing shell
bulon kovanı
bolt sleeve
dingil kovanı
axle casing
dingil pimi kovanı
(Otomotiv) king pin bushing
emme kovanı
suction bell
fişek kovanı
cartridge case, shell
kablo kovanı
cable grommet
kavrama kovanı
coupling box
kovan
snout
kovan
sleeve
kovan
socket
kovan
slang passive male homosexual, fag, faggot
kovan
shell

Sami collected the shell casings. - Sami mermi kovanlarını topladı.

The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions. - Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı.

kovan
beehive, hive; cartridge case, shell case
kovan
barrel
kovan
socket (for a handle)
kovan
beehive, hive
kovan
(Nükleer Bilimler) cartridge

The police found a cartridge case next to the body. - Polis cesedin yanında bir mermi kovanı buldu.

kovan
(Nükleer Bilimler) bore
matkap kovanı
drill socket
matkap kılavuz kovanı
drill bushing
mil kovanı
journal bearing
mil kovanı
journal box
pinyon yatak kovanı
pinion bearing housing
pompa kovanı ucu
pump housing end
salmastra kovanı
gland box, gland
silindir kovanı
cylinder barrel
tahrik kovanı
drive sleeve
tekerlek aksı kovanı
wheel axle casing
termometre kovanı
thermometer well
tespit kovanı
retaining bush
torpido kovanı
torpedo lube
torpido kovanı
(Askeri) torpedo launching system
torpido kovanı
torpedo tube
torpil kovanı
torpedo tube
yatak kovanı
bearing cage
yatak kovanı
saddle
yay kovanı
spring box
Türkisch - Türkisch

Definition von kovanı im Türkisch Türkisch wörterbuch

Kovan
kapçık
arı kovanı
Arıların içinde bal yaptıkları çeşitli maddelerden yapılmış yuva
kovan
Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü, kapçık: "İşte, etrafa yayılan top kovanları, kırık tüfekler, fişek yığınları..."- H. E. Adıvar
kovan
Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü, kapçık
kovan
Yayık
kovan
Arılara barınak olarak yapılan, türlü biçimdeki tahta, sepet veya sandık