kalacak

listen to the pronunciation of kalacak
Türkisch - Englisch
remain to
kalacak yer
accommodation

We need accommodation for six. - Altı kişi için kalacak yere ihtiyacımız var.

kalacak yer
quarters
kalacak yer
rooms
kalacak yer sağlamak
accommodate
kalacak yer
lodging
kalacak yer
sleeping accommodation
kalacak yer
accommodations
kalacak yer
refuge
kalacak yer bulmak
refuge
karanlıkta kalacak şekilde
darkly
kal
{f} remain

Words fly, texts remain. - Söz uçar, yazı kalır.

How long will you remain in London? - Londra'da ne kadar kalacaksın?

kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

He stayed in New York for three weeks. - O, üç hafta New York'ta kaldı.

I want to stay here longer. - Burada daha uzun kalmak istiyorum.

kal
{f} staying

I'm now staying at my uncle's. - Şu an amcamın evinde kalıyorum.

Kentaro is staying with his friend in Kyoto. - Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor.

kal
{f} remaining

The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife. - Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.

There were few students remaining in the classroom. - Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.

askerlere verilen yiyecek ve kalacak yer
subsistence
kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

Words fly away, the written remains. - Söz uçar, yazı kalır.

He remains loyal to his principles. - O, prensiplerine sadık kalıyor.

Englisch - Englisch

Definition von kalacak im Englisch Englisch wörterbuch

kal
Era
kal
Strife
Türkisch - Türkisch

Definition von kalacak im Türkisch Türkisch wörterbuch

KAL
(Osmanlı Dönemi) (A, uzun okunur) Söz
kal
Bir düşünceyi anlatabilmek için art arda söylenen kelime dizisi
kal
Koparma, sökme
kal
Söz, lakırtı, laf
kal
(Osmanlı Dönemi) bir şeyi kökünden çekip koparmak, azletmek
kal
çekirge
kal
Maden külçelerinin eritilip arındırılması
kal
Laf, söz
kal
Söz, lakırdı, laf
kal
Koparma, sökme, kökünden söküp atma
kal
Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
kal
Söz laf
kâl
(Osmanlı Dönemi) söz
Englisch - Türkisch

Definition von kalacak im Englisch Türkisch wörterbuch

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)
kalacak
Favoriten