Would you like to come inside?
- İçeriye gelmek ister misiniz?
Tom went back inside.
- Tom içeriye geri döndü.
Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.
- Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.
You need to look inward.
- İçeriye bakman gerek.
Tom walked back in through the door.
- Tom tekrar kapıdan içeriye yürüdü.
He came in through the window.
- O, pencereden içeriye girdi.
We've got to find another way to get in.
- İçeriye girmek için başka bir yol bulmak zorundayız.
Please make an appointment to come in and discuss this further.
- İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
Do you wear shoes indoors?
- İçeride ayakkabı giyer misin?
Keep the kids indoors.
- Çocukları içeride tutun.
I prefer to stay indoors.
- Ben içeride kalmayı tercih ederim.
We spent all day indoors.
- Biz bütün günü içeride geçirdik.
Tom should be here within fifteen minutes.
- Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.
The school is within walking distance of my house.
- Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.